Forsaların Küreğe Mahkûm Hayatları
Forsalar bilindiği gibi gemilerde kürek çekme görevinden sorumlu mahkumlardır. Genellikle başka ülkelerden getirilen veya baskınlarda esir düşen bu insanların hayatı oldukça zor geçmiştir. Forsaların küreğe mahkûm hayatları hakkında bilgi vermek ve hayatlarında çeşitli kesitler sunmak istiyoruz. Forsaların hayatı son derece üzücü ve acı verici olaylar içerir. İlk başta gönüllü olarak yapılan bu görev zamanla tam bir işkenceye dönüşmüş ve tam bir insanlık dramı ortaya çıkmıştır. Sizlere isimlerini bile duymadığınız ve hepsinin ortak adı olan forsa olarak ifade edildiği bu insanların yaşamlarından bahsetmek istiyoruz. Günümüzde birçok medeni toplumun geçmişte forsalara yaptığı muameleler aslında gerçek yüzlerini göstermektedir.
Orta Çağ’da Avrupa'da denizci devletler olarak bilinen birçok devlet XV. yy’den sonraki dönemde Osmanlı'nın Doğu Akdeniz'de ve İstanbul başta olmak üzere birçok limanda Hakimiyet elde etmesi ile güçlerini kaybetmiştir. Doğuya giden karadan ve denizden neredeyse tüm kazanç ticaret yolları Türklerin kontrolüne geçmişti. Türk reisleri adeta Akdeniz'de diğer devletlere korku salıyor hiç kimse Türk dolanmasıyla savaşmaya cesaret edemiyordu. O dönem süper güç olan birçok devlet Akdeniz'de hakimiyet kurmaya çalışıyor bu da ister istemez devletler arasında son derece kanlı deniz savaşlarının yaşanmasına sebep oluyordu. Bunun içinde Savaş gemilerine ve devletlerin elinde bulunan mevcut donanmaların daha güçlü ve suratlı hale gelmesi gerekiyordu.
O dönemlerde donanmalar da vurucu güç olarak kürekli kadırgalar kullanılıyordu. Gün geçtikçe donanma sayısı artınca kadırgalar da görev alacak kürekçi önemli bir sorun haline geldi. Orta Çağ’da genellikle kadırgalar da savaş esirleri ve mahkumlar kürek çekme görevinde kullanılırdı. Kürek mahkumlarına o günden bu yana forsa ismi verilirdi.
Forsalar ne zaman ve nasıl ortaya çıktı merak edenler için bilgi vermek istiyoruz. Antik çağlarda kürekçilerin veya mahkumların gemiye zincirlenip zorla kürek çektiklerine dair herhangi bir kanıta rastlanmamıştır. Antik Roma ve Yunan gemilerinden bu görevde çalıştırılacak kürekçiler özgür halk arasından seçiliyor ve karşılığında ücret ödeniyordu. Kölelerden ise yalnızca acil durumlarda insan gücüne ihtiyaç duyulduğunda faydalanılıyordu. O zamanlarda kürekçilik oldukça zor ancak kazancı bayağı iyi mesleklerden biriydi.
Gemilerde kürekçi olarak savaş esirlerinin kullanılmasına Roma'nın imparatorluk döneminde başlanmıştır. Zamanla İmparatorluğu'nu büyümesi ve daha geniş sınırlara ulaşması ile artık gönüllü kürekçiler yeterli gelmemeye başlamıştı. Bu duruma çözüm olarak Romalılar savaş esirlerini zincirlemek ve bu görevde kullanılmak gibi bir çözüm üretmiştir. Bu durum Roma'nın yıkılışına kadar bu şekilde devam etmiştir. Savaş esirlerinin kürek mahkûmu olarak kullanılma geleneği önce Bizans'a sonra da İranlılara, Araplara ve Osmanlılara geçmiştir. O dönem Hem Müslüman hem de Hıristiyan devletler kendi dinlerinden olmayan savaş esirlerini kürek mahkûmu olarak kullanmıştır.
Maaşlı olarak kürekçilik yapan kişiler ile birlikte görevi yürüten forsalar zamanla sayıca artınca hem kaçmamaları hem de savaşlarda düşmana yardım etmemeleri için ayaklarından zincirlenmişlerdir. Gün geçtikçe bu forsalar gemilerin en önemli demirbaşı olmuştur. Öyle ki artık neredeyse insan oldukları unutulmuş kadırgaların bir donanımı olarak görülmeye başlanmışlardır.
Venedikliler de savaş zamanlarında kürekli ihtiyacını karşılamak amacıyla zorunlu askerlik gibi bir sistem getirilmiştir. Bu sisteme göre savaş zamanlarında vatandaşlar bir süreliğine mecburi olarak Venedik kadırgaların da çalışma görevini zorunlu olarak yapmak durumundaydı. Zamanla bu sistem yeterli gelmediği için Venedikliler de diğer devletler gibi forsa sistemine geçmiştir.
Venedikliler Türk forsa kullanmayı tercih eden diğer denizci devletler gibi yapmamış bunun yerine kendi mahkumlarını forsa olarak kullanmayı tercih etmiştir. Kadırgalar da görev alan mahkumlar buna karşılık olarak borçlarını kapatabiliyor ve cezalarını azalta biliyordu. Bunun yanı sıra diğer devletler de olduğu gibi forsalara kötü davranılmıyor tam tersi özgür vatandaşlar gibi muamele görüyorlardı. Buna karşılık mahkumlar savaş zamanlarında güvertede mürettebata yardımcı oluyor ve birlikte çarpışıyordu. Ancak forsalar için böyle bir durum söz konusu değildi. Çünkü Venedikliler forsalara pek güvenmiyor ve mecbur kalmadıkça kadırgaların da forsalara yer vermiyorlardı. Osmanlı ile yapılan İnebahtı savaşı sonrasında Osmanlı'ya ait gemilerden tam 12.000 civarında forsa kurtarılmıştı.
Kadırgalar da küreklerin çekilmesi için forsaların kullanılmasıyla mecburen kürek sistemi de değiştirilmiştir. Eski sistemde kürekleri çeken kişilerin iyi denizciler olması gerekiyordu. Aksi halde küreklerin çekilmesi sırasında bazı sorunlar yaşanabiliyordu. Bu duruma çözüm olarak kadırgalar da herkesin tek bir küreği çektiği yeni bir sistem oluşturuldu. Venedikliler ellerinden geldiğince bir süre daha kürekler de kendi vatandaşlarına görev verip eski sistemi uygulamaya devam etti.
Akdeniz'de uzunca bir süre denizci devletlerin faydalandığı forsa sisteminden Osmanlı'da yararlanmıştır. Gemilerde kürekçi ihtiyacını suçlulardan ve savaş esirlerinden karşılamıştır. O dönem çakal ismi verilen forsalar ayaklarından Zincire bağlanır ve kaçmamaları için bu zincirler alabandalara çakılırdı. Bir de bu kişilerin başında onları kontrol eden görevliler bulunurdu. Türklerde tıpkı Venedikliler gibi forsalara güvenmiyorlardı. Bu sebeple forsalar ve Türk kürekçiler karışık oturtulurdu. Bunun nedeni özellikle savaş zamanlarında bu forsaların savaş gemilerinin yararına olacak bazı olumsuzluklara sebep olmamasıydı.
Kadırgaların yerini kalyonların almasıyla savaş taktikleri de değişmeye başladı. Çünkü artık gemiler göğüs göğse güverte çatışmalarına girmiyor bunun yerine birbirlerine güçlü toplar fırlatabiliyordu. Durum böyle olunca savaşlarda artık kadırgalar kullanılmaz hale gelmişti. Bu durum forsaların artık kullanılmayacağı anlamına gelmiyordu. Forsalar dönemin krallarının ve asillerinin eğlence gemisi olarak kullandığı kadırgalar da görev almaya başlamış ve forsalara daha fazla ihtiyaç duyulmuştur.