Dünyanın ilk sualtı fotoğrafı denizcilik tarihi açısından çok önemlidir. Yüzyıllardır denizler üzerinde hâkim sağlarken ne yazık ki sular altında o kadar güçlü değiliz. Bunun en önemli nedeni, su altını çok fazla keşfedemiyor olmak ve bilinmezlik sebebiyle de bizleri korkutmasıdır. Bu yüzden de aslında çekilen her sualtı fotoğrafları hem çok önemli hem de sualtının keşfi için çok önemlidir. Günümüzde sualtı fotoğrafı çekmek artık nispeten daha kolay hale gelse de ilk çekilen sualtı fotoğrafı her zaman çok önemli ve değerli olacaktır.

Dünyanın İlk Sualtı Fotoğrafını Kim Çekti?

İlk sualtı fotoğrafı 1893 yılında Louis Boutan tarafından çekilmiştir. Suyun 80 metre derinliğinde çekmiş olduğu bu fotoğraf için ayrıca uzun bir hazırlık süreci geçirdi. Fransa’nın Occitanie bölgesinde yer alan Pyrénées-Orientales ilinde bulunan Banyuls-sur-Mer’de çekilen bu fotoğraf için büyük uğraşlar verildi. O dönemde kullanılan makineler, yeterince hassas olmadığı ve pil sistemleri gelişmediği için bu çekim ortalama 30 dakika gibi bir süre aldı.

Günümüzde çok daha gelişmiş sistemler ve Denizaltı gibi araçlarla, sualtının gözlemlenmesi de fotoğraflanması da doğal olarak çok daha kolay hale gelmiştir. Sualtı fotoğrafı çalışmaları hatta artık bilimsel çalışmalarının yanı sıra sanatsal olarak görüntülenmeye ve kullanılmaya başlamıştır.

Dekoratif Sualtı Fotoğrafları

Sualtı fotoğrafları, her zaman çok keyifli ve aynı zamanda da çok ilgi çekici bulunmuştur. Denizlerin ve genel olarak suların, insan üzerinde sakinleştirici ve nefes aldırıcı bir etkisi olduğu için özellikle fotoğraflarda da böyle bir etki bulunmaktadır. Bu fotoğrafların özellikle dekoratif alanlarda kullanılmaya başlamışı son derece önemli bir gelişme sağlamıştır. Dekoratif sualtı fotoğrafları sayesinde yaşam alanlarının çok daha iyi görünmesi ve o çok sevdiğiniz denizlerin, hayatınızın her alanında yer alması mümkün kılınmaktadır.

Dünyanın ilk sualtı fotoğrafı veya son sualtı fotoğrafı fark etmeksizin denizlerin ve okyanusların görüntülenmesi çok önemlidir. Hem ekolojik yaşamın devamlılığı hem de dünyanın büyük büyük bölümünü kaplayan suların keşfedilmesi ile yaşadığımız dünyayı daha iyi tanıyabiliriz. Bunun için de sualtı resimlerinin daha fazla kullanılması ve fotoğraflanması gerekir.