İzmir’in güzide turistik merkezidir Çeşme. Hani, birçok İzmirlinin Perşembe gününden itibaren İzmir-Çeşme otobanını kilitleyip, kilometrelerce trafik oluşturttuğu muhteşem yer. Çeşme’ye ziyaret etmek için birçok neden var. Önce bunları konuşalım. Plajları, kumsalları, deniz suyunun farklılığı, sosyal ve eğlence hayatı; yerli ve yabancı turiste ‘gel gel’ der Çeşme.

Son yıllarda lüks otellerin artışıyla, irili ufaklı firmalar; festivaller, toplantılar, fuarlar düzenlemeye başlandı Çeşme’de. Ayrıca, Ulusoy Limanı, birçok Ro-Ro gemileri ile tırları Avrupa’ya taşınırken, kruvaziyer gemileri ise Türkler Ege adalarına gezme fırsatı bulmaktadır. Yabancı bayraklı kruvaziyer gemileri ise yolcularıyla, Çeşmeyi keşfetmeye gelmektedir. Ayrıca, Sakız Adasına, feribotla yarım saatte Çeşme Limanından geçebilirsiniz. Unutmadan, kış aylarında balık taşıyan birçok gemi, Çeşme’ye gelmektedir. Yani kısaca, hayat durmaz Çeşme’de. Tabiri caizle, Çeşme açılmış; suyun akması hiç durmamış.

Çeşme’de gezilecek birçok yer vardır. Zaten kente girdiniz zaman Çeşme Kalesi gözünüze çarpar. 1508 yılında Mimar Ahmet oğlu Mehmet tarafından inşa edilen bu muhteşem kalenin içinde Arkeoloji Müzesi ’de bulunmaktadır. Çeşme kalesinde 477’e yakın eseri görebilirsiniz. Ayrıca, Cezayirli Gazi Hasan Paşa’nın dev heykeli ile de fotoğraf çekilmeyi unutmayın.

 Eğer denize girmek istiyorsanız da tam adresindesiniz. Dünyanın en ünlü sahillerinden Altınkum Plajı ’da Çeşmededir. İlçe merkezine 10 km mesafede bulunan plaj, 500 metre uzunluğunda 15 metre genişliğindedir. Ayrıca, Çeşme’de birçok mavi bayraklı plaj vardır. Bunlar: Zigana Resort Alaçatı, Design Plus Seva Beach Alaçatı, Alaçatı Beach Resort& SPA, Paparazzi Beach Club, Radisson Blu Resort& SPA Hotel, Dilaila Beach Club, Boyalık Beach Hotel& Spa, Sheraton Otel, Ilıca Otel, Babylon Otel, Grand Onur Otel, Altınyunus Otel ve the Nowness’dur.

Ayrıca, Alaçatı’da son yıllarda yükselen yıldızıdır Çeşme! Birçok ünlünün Alaçatı’ya akın etmesiyle, ününe ün katmıştır.

Neler mi yapılır Alaçatı’da? Hacımemiş Mahallesindeki antikacılara gidebilirsiniz, Alaçatı pazarına gidebilirsiniz, deniz ve mavi bayraklı sahillerine gidebilirsiniz, rüzgâr sörfünü deneyebilirsiniz, Çeşme kumrusunu tadabilirsiniz, yel değirmenlerine ziyaret edip; muhteşem resimler çekebilirsiniz, Ege mutfağının eşsiz yemeklerini yiyebilirsiniz, hediyelik eşyalardan alabilirsiniz, butik otellerinde kalabilirsiniz ve festivallere gidebilirsiniz.

Ayrıca, Erythrai Antik Kenti’ne mutlaka ziyaret etmelisiniz. Çeşme’ye 26 km uzaklıkta bulunan Ildır köyünde bulunan Antik Kent, 1963 yılında yapılan kazılar sonucunda Athena Tapınağı’na ait kalıntılar ve şehir surları, antik kentine ait kalıntılar, mozaik taşlar ve antik tiyatro gün ışığına çıkmıştır. Kentin ismi Yunancadır, varsayıma göre kentin toprak rengi kırmızı olduğu için ve Yunanca; kırmızı karşılığı Erythos olduğu için bu kente ‘Kızıl Kent’ denilmiştir.

Son olarak ’ta günümüzü Rumeli Pastanesindeki muhteşem tatlıları yiyerek sonlandırmalısınız! İşletme sahibi Hüseyin Mersin Bey, Rumeli Pastanesini babasından alıp, 3. kuşak olan çocukları ile beraber yönetmektedir. Logosunda ‘Gelen Gemi’ olan pastane; bu logo mübadele Kavala’dan gemi ile gelen atalarını vurgulamış. 3 şubesi bulunan pastanenin imalat yeri ’de Dalyan yolu üzerinde. Birçok ünlünün uğradığı pastanede, ayrıca Çeşme’nin ünlü sakızlı dondurması ilk burada yapılmış. İzmir, İstanbul ve Ankara’dan Çeşme’ye gelen, denizciler, ‘Gazozuna’ yelken yarışması yapıp, birinci olanda ‘Gazoz’ kazanır. Denizciler yorulduklarında, Rumeli Pastanesine gelip, salep içer, tatlı yerlermiş. Damla sakızlı ve Kavala bademli kurabiyesi, farklı çeşit reçelleri, lokumları ile birçok müşterinin kalbinde taht kurmuş olan pastane, Hüseyin Bey’in güler yüzü, alçak gönüllüğü ve misafirperverliği aklımızda kalacaktır.

Adeta cennetten bir köşe olan Çeşme’ye gelmeyi ve önerilerimizi uygulamayı unutmayın.